Anne ve babalar için çocuklarının sağlığı her şeyden önemlidir ve onun sağlığını korumak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Çocuğun beslenmesi de sağlıklı gelişimi için oldukça önemlidir. Esenyurt çocuk doktoru olarak anne ve babaların çocukların beslenmesine dikkat etmeleri konusunda uyarmaktayız. Genetiği ile oynanmış besinler hakkında detaylı bilgi sahibi olmayan ebeveynler, hem kendileri rahatlıkla genetiği değiştirilmiş gıdaları tüketmektedirler, hem de çocuklarının tüketmesinde sakınca görmemektedirler.
Genetiğin değiştirilmesi demek, yiyeceğin DNA’sının belli bir bölümünde değişiklik yapıldığı anlamına gelir. Besinlerin dayanıklılığını arttırmak için uygulanan bu yöntemle besinlerin lezzeti ve genel özellikleri kaybolmaktadır. Kişi genetiğiyle oynanan gıdalar tükettiği zaman bu vücuduna tamamen zarar vermektedir. Özellikle bağışıklık sistemi daha henüz gelişmekte olan çocukların GDO’lu gıdaları tüketmesi oldukça tehlikelidir. Genetiği değiştirilen gıdaların başında soya, mısır, süt, şeker ve pamuk gelmektedir. Kullanılan ambalajlı ürünlere bakıldığında içlerinde genetiği değiştirilmiş olan gıdalardan elde edilen bileşenler bulunmaktadır. Örneğin soya yağı, domates salçası ve mısır nişastası bulunmaktadır. Genetiği değiştirilmiş olan besinler gıdaların raf ömrünü uzatmaktadır. Bu yüzden tercih sebebidir. Gıdaların genetiği değiştirildiği zaman tarım ilacı kullanımı daha azdır. Böylece maliyeti düşük olmaktadır. Esenyurt çocuk doktoru olarak, ailelere çocukların genetiği değiştirilmiş olan gıdaları tükettiği zaman karşılaşabilecekleri sorunları anlatmaktayız. Genetiği değiştirilmiş ürünler tüketildiği zaman karşılaşılması muhtemel olan riskler;
Alerji: Alerjik gen transferleri sonucu hassas olan çocuklarda alerjik etkinin görülmesine sebep olabilir.
Kansere Sebebiyet: Genetiği değiştirilmiş olan gıdalar tüketildiğinde kansere yakalanma riski artabilmektedir.. GDO’lu ürünlerin içerisinde kullanılan kimyasal maddeler, kanser yapıcı özellikte olabilir.
Vücutta Toksin Oluşumu: Genetiği değiştirilmiş olan maddeler vücuda alındığı zaman vücuttan atılımı oldukça zordur. Biriken toksinler insan sağlığını tehlikeye atmaktadır.
Vücut sisteminin Bozulması: Genetiği değiştirilmiş olan ürünler bağırsak sisteminde düzensizliklere sebep olabilir. Küçük yaşlardan itibaren tüketilen genetiği değiştirilmiş gıdalar, yaşlanmayı hızlandırabilir. Organlarda tahribatın meydana gelmesine ve kısırlığa sebep olabilir.
Kronik Hastalıklarda Artış: Genetiği değiştirilmiş gıdalar kronik hastalıkların artmasına sebep olmaktadır. Üreme ve sindirimde problem yaşanmasına neden olmaktadır.
Genetiği değiştirilmiş olan gıdalarda antibiyotiğe dayanıklı genler kullanılmaktadır. Kişinin genetiği değiştirilmiş gıdaları vücuduna almasıyla birlikte, herhangi hastalık neticesinde kullanılan antibiyotikler, kişiye fayda sağlamamaktadır. Kişinin vücudunda bulunan mikroplar ve hastalık virüsleri de genetiği değiştirilmiş gıdalarla beslendiği için antibiyotikler onları da etkilememektedir. Hastalık tedavisinde kullanılan ilaçların etkisiz kalma ihtimali doğmaktadır. Genetiği değiştirilmiş gıdaların vücuttan atılması oldukça zordur. Bu yüzden tüketildiği zaman yıllarca vücuttan atılması mümkün olmayabilir. Genetiği değiştirilmiş olan ürünler sadece kişilerin hayatını riske atmamaktadır. Aynı zamanda ekosistemi de bozmaktadır. Esenyurt bebek doktoru olarak, genetiği değiştirilmiş olan ürünlerden çocukları olabildiğince uzak tutmak gerektiğini belirtmekteyiz.