Kızamık yine gündemde!
Eskilerden beri en sık görülen bulaşıcı çocuk hastalıklarından kızamık, toplumumuzda arada sırada görülebilmektedir. Gelişmiş toplumlarda olumlu sağlık şartlarında kızamık hastalığı ve buna bağlı ölümler iyice azalmış durumdadır. Bu azalmanın sebebi kızamık aşısının yaygın olarak uygulanmasıdır. Kızamık aşısının yeterince yaygın uygulanamadığı toplumlarda bu hastalık hala varlığını önemli ölçüde devam ettirmektedir. Ispartakule Çocuk Doktoru bu hastalığın aşısını gerektiğinde titizlikle yapmaktadır. Kızamıklı bir hasta ile temas ettiği saptanan hastalara da aşı yapılmaktadır.
Kızamık hastalığına morbilli virüsü denilen bir virüs neden olmaktadır. Bu virüs aynı zamanda vücuda bağışıklık da kazandırmaktadır.
Bulaşma yolları
Bulaşıcı hastalıkların en yaygınlarından olan kızamık, bazen salgına sebep olabilmektedir. Hastanın öksürme ya da aksırmasıyla virüs havaya yayılır ve çevredeki diğer insanların üst solunum yollarından geçerek ağzına, boğazına ve burnuna yerleşir. Burada enfeksiyon oluşturan kızamık virüsü burun mukozasında yaşamını sürdürür. Bundan sonraki ortalama 7 günde bulaşıcı olan virüs açık havada uzun süre yaşamadığından aynı ortamdaki kişilerin hastalığı üçüncü bir kişiye bulaştırmaları ender görülmektedir.
Bir başka bulaşma yolu da anneden yeni doğan bebeğine geçmesidir ki az rastlanmaktadır. Anne bağışık değilse yani hastalığı kendisi geçirmemişse yeni doğan bebeğinde kızamık görülebilir. Bu aşamalarda Ispartakule Çocuk Doktoru kızamığın teşhisini uzmanlığıyla gerçekleştirmektedir.
Hastalığın en yaygın olduğu mevsim kış ve ilkbahardır. Bazen bazı ülkelerde üç-dört yıl salgın olarak yayılmaktadır. Bulaşıcılık düzeyi yüksek olduğundan herd immünite denilen standarda göre toplumlarda gerekli olan bağışıklık düzeyi en az yüzde 93 olmalıdır.
Kızamığın seyri ortalama iki hafta olup bunun ilk 10 günü kuluçka, izleyen 4 gün ateş, göz iltihabı, öksürük, burun akıntısı, göz kapaklarında şişme ve döküntü lekeler şeklinde görülen semptomlardır.
Belirtiler arasında kuru ve sürekli öksürük, yanak içlerinde beyaz lekeler vardır. Beyaz lekelerin etrafı pembe bir çizgi ile çevrili olup yaklaşık 1 mm çapındadır. İlk olarak yanak içinde belirip hızla vücuda yayılırlar. İlk günün sonunda ağız mukozası bu lekelerle dolabilir.
Döküntü döneminde ciltte küçük kabartılar olur. Bunlar saç çizgisinden itibaren bütün gövdeye yayılır. Deride ödem (su toplanması) görülür. Yüz şişer. Avuç içlerinde ve ayak tabanlarında da döküntüler görülebilir. Ardından iki ile beş gün arasında kızamık düşüşe geçer. Üçüncü günden itibaren döküntüler koyulaşarak ve pullanma yoluyla solarlar. Ispartakule Çocuk Doktoru kızamığı tüm bu aşamalarda nezaret altına alarak hastanın en az zararlı komplikasyonlarla hastalığı atlatmasına yardımcı olmaya hazırdır.
Hastalığın atlatılmasında çok küçük ya da yetersiz beslenmeye maruz çocuklar dezavantajlı durumdadır. Yetişkinlerde ve bağışıklık sistemi zayıf olan insanlarda da hastalık ağır ilerler. Komplikasyonlar arasında zatürre, ishal ve ortakulak iltihabı görülmektedir. Eğer hastada A vitamini eksikliği varsa körlük de görülebilmektedir. Çok ender olmakla birlikte beyin enfeksiyonu da görülmektedir.
Ispartakule Çocuk Doktoru kızamığın teşhisi ve destek tedavisini uzmanlığıyla yerine getirmektedir.
Koruma önlemi olarak aşı, her sağlıklı çocuğa uygulanmalıdır. Ülkelere göre değişmekle beraber 9. Ve 12. Aylar arasında ilk kızamık aşısı yapılması takvime bağlanmıştır. Ülkemizde ilk kızamık aşısı 9. Ayda, ikincisi de 7 yaşında olmak üzere iki doz halinde yapılır. 6 aydan küçük bebeklere önerilmez. Bunun sebebi anneden geçen antikorların kızamık aşısını nötrleştirip etkisiz hale getirmesidir.
Aşı canlı virüsün etkisi zayıflatılmış dönemini ihtiva etmektedir. Etkinliği, 9. Ayda ortalama % 80 oranında olup 12. Ayda ortalama % 90’ın üzerine çıkmaktadır. Beslenme yetersizliğinin sık görüldüğü ülkemizde hastalığa komplikasyonların eşlik etme ihtimali yüksektir. Bu nedenle ilk aşı zamanı 9. Ay olarak tespit edilmiştir.
Aşının sağladığı bağışıklık çoğunlukla ömür boyu sürer. Bazı insanlarda primer aşı yetmezliği denilen aşıya yanıt vermeme görülebilmektedir. Zaman içinde aşının sağladığı bağışıklıklarını kaybetmeleri, yani sekonder aşı yetmezliği de ender de olsa görülebilmektedir.
Tek doz kızamık aşının gerekli korumayı sağlamaması beklenen bir olaydır. İkinci doz, toplum bağışıklığı açısından önemli bulunmaktadır. Beylikdüzü Çocuk Doktoru kızamık aşının ihmal edilmeden uygulanmasını önermektedir.